Loading...
31.03.2022

Tebligat Usulsüzlüğü Şikayeti İle İlgili Bir Değerlendirme Yapmadan Doğrudan İtirazın Esastan İncelenerek Hüküm Tesisi



T.C. YARGITAY

12.Hukuk Dairesi

 Esas No: 2015/10943

Karar No: 2015/22773 Karar Tarihi: 01.10.2015

 

ÖZET: Mahkemece öncelikle usulsüz tebligat şikayeti üzerinde durulması, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin karara bağlanmasından sonra diğer itirazların süresinde olduğunun anlaşılması halinde esastan incelenmesi, söz konusu itirazın süresinde olmadığının tespiti halinde ise süre yönünden reddi gerekirken tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile ilgili bir değerlendirme yapmadan doğrudan itirazın esastan incelenerek hüküm tesisi isabetsizdir.

 

(2004 S. K. m. 168)

 

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

 

Karar: Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, takibe konu senetteki imzaya ve borca itirazla birlikte ödeme emri tebliğinin de usulsüz olduğunu ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

 

Mahkemece, imzaya itiraz konusunda alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak imzanın şikayetçi borçluya ait olmadığından bahisle takibin durdurulmasına karar verilmiştir.

 

İİK`nun 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur.

 

Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, takip şekli itibariyle her iki hususunda yasal hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekmektedir.

 

O halde mahkemece öncelikle usulsüz tebligat şikayeti üzerinde durulması, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin karara bağlanmasından sonra diğer itirazların süresinde olduğunun anlaşılması halinde esastan incelenmesi, söz konusu itirazın süresinde olmadığının tespiti halinde ise süre yönünden reddi gerekirken tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile ilgili bir değerlendirme yapmadan doğrudan itirazın esastan incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.