T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi
E. 2015/22299
K. 2017/10603
T. 2.11.2017
ÖZET : Davacılardan yalnız ilgililerin ortaklaşa aldıkları bir hisse bakımından aralarında zorunlu dava arkadaşlığı mevcut olup, bunun dışındaki davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından her bir davacı bakımından ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmektedir. Mahkemece, bu yön gözetilmeksizin karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar, davalı şirketten devremülk hissesi satın aldıklarını, davacıların ortaklaşa bir hisse, ...`ın ayrıca iki hisse, ..., ... ve ...`un birer hisse, ...`nun ise 4 hisse satın aldığını, aralarındaki sözleşmeye göre davalının 30.08.2012 tarihinde bitirme sözü verdiğini, ancak süresinde teslimin gerçekleşemediğini, her bir hisse için 6.700 TL ödendiğini, davacı ..., ... ve ...`ın ortak aldığı hissenin tapusunun devredilmesine karşın dairelerin kullanıma hazır olmadığını ileri sürerek ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile ödedikleri 67.000 TL ile gecikme tazminatı ve cezai şart olarak 1.000 TL olmak üzere toplam 68.000 TL`nin yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle 67.000,00 TL`nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine, davacılar adlarına kayıtlı ... köyü tapusunun 892 parselde kayıtlı taşınmazdaki 1/108`er hisseleri ile davacılardan ... adına kayıtlı 1/36 tapusunun iptali ile bu hisselerin davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Davacılar, eldeki dava ile davalı şirketten devre mülk hissesi satın aldıklarını ve sözleşmede taahhüt edilen tarihte teslimin gerçekleşmediğini ileri sürerek ödedikleri hisse bedeli ile gecikme tazminatı ve cezai şartın davalıdan tahsilini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini dilemiş, Mahkemece davanın kısmen kabulüyle 67.000,00 TL`nin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir. Ne var ki; davacılardan yalnız ilgililerin ortaklaşa aldıkları bir hisse bakımından aralarında zorunlu dava arkadaşlığı mevcut olup, bunun dışındaki davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından her bir davacı bakımından ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmektedir. Mahkemece, değinilen bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-)Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, HUMK`nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Baytok Hukuk Bürosu olarak web sitemizi geliştirmek, kullanışlı, etkili ve güvenli hale getirmek amacıyla çerezler (cookie) kullanıyoruz. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebileceğimizi de kabul ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiye ve çerezleri engelleme yöntemlerine Çerez Politikası’dan ulaşabilirsiniz.
Kabul et ve Kapat