ÖZET : Muhkem eşyayı kırmak suretiyle hırsızlık suçunda; sanıklarca kırılan vitrin camının sağlam ve muhkemliğinin bu işlerden anlar ehil bir bilirkişi yerine ehil olmayan polis memuru bilirkişiye tesbit ettirilmesi,
Sanıklara duruşma gün ve saatinin bildirir davetiye gönderilmeden, atanan müdafii duruşmada hazır edilmeden karar verilerek sanıkların savunma hakları kısıtlanmak suretiyle karar verilmesi hukuka aykırıdır.
DAVA : Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
KARAR : Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK’nın 7/2 ve 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilerek; sanıkların eylemine uyan 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca denetime olanak verecek şekilde ayrı ayrı uygulamalar yapılıp, cezalar belirlenip, sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan kanunun belirlenmesi zorunluluğu,
2-Sanıklarca kırılan vitrin camının sağlam ve muhkemliğinin bu işlerden anlar ehil bir bilirkişi yerine ehil olmayan polis memuru bilirkişiye tesbit ettirilmesi,
3-Sanıklara duruşma gün ve saatinin bildirir davetiye gönderilmeden, atanan müdafii duruşmada hazır edilmeden karar verilerek sanıkların savunma hakları kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanıklar Ş. C. ve Y. B. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.