ÖZET : Dava, davacı kooperatifin yönetim kurulu eski başkanı, davalı yönetim kurulu başkanı tarafından kooperatifin zarara uğratıldığı iddiasına dayalı sorumluluk ve P.T.T. yönünden tazminat davasıdır.Bu tür davalar genel kurulun karar alması ve davanın denetçiler tarafından açılması gerekir. Ancak, anılan usuli eksiklikler dava şartı olmayıp, sonradan da tamamlanabileceğinden anılan yönteme uyulmaması davanın hemen reddini gerektirmez. Esasen bu hususlar üzerinde mahkemece de re`sen durulması zorunludur.Mahkemece davalı tarafa, davalı hakkında sorumluluk davası açılmasına ya da açılan işbu davaya muvafakat verilmesine dair genel kurul kararının ve davanın gelindiği aşamada görevde olan denetçilerin davayı açan vekile denetçi sıfatıyla verdikleri vekaletnamenin ibrazı için önel verilmesi, noksan olan usuli işlemler yerine getirildikten sonra davaya devam edilmesi, verilen süre içinde bu eksiklikler tamamlanmaz ise davanın açıklanan usul yönünden reddedilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı P.T.T. Genel Müdürlüğü yönünden reddine, diğer davalı yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı H. K.`nın müvekkil kooperatifte yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığı yaptığını, görev yaptığı dönemlere dair olarak 67.554,00 TL kooperatif parasının zimmetinde olduğunun tespit edildiğini, zimmetinde bulunan bu miktarın 39.844.90 TL`sini posta çeki olarak tahsil ettiğini, bu tahsilatta davalı H.`nin kooperatifi tek imzayla temsile yetkisi olmadığı halde kendisine mevzuata aykırı ödeme yapan davalı P.T.T. Genel Müdürlüğü`nün de sorumlu olduğunu ileri sürerek 39.844,90 TL`si davalılardan müşterek müteselsil olmak üzere toplam 67.554.00 TL`nin, avans faiziyle birlikte davalı H.`den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, kısmen benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı H. yönünden, sorumlu olduğu dönemde 39.844,00 TL ve 23.612,30 TL olmak üzere toplam 63.456,30 TL`yi zimmetine geçirerek kooperatifi zarara uğrattığından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; davalı P.T.T. idaresi yönünden ise, davaya konu paranın 3 yılı aşkın sürede kooperatif yetkilisi tarafından çekildiği, kooperatifin bu hususu denetlemediği için davalı P.T.T. Genel Müdürlüğü`nün olayda kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve davalı H. K. vekilleri temyiz etmiştir.
1- ) Dava, davacı kooperatifin yönetim kurulu eski başkanı davalı H. K. tarafından kooperatifin zarara uğratıldığı iddiasına dayalı sorumluluk ve P.T.T. yönünden tazminat davasıdır. Kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri aleyhine açılan sorumluluk davasının görülebilmesi, 1163 Sayılı Kooperatifler Yasası`nın 98. maddesinin yollamasıyla T.T.K.nun 341. maddesi gereğince, genel kurulun bu yönde karar alması ve davanın denetçiler tarafından açılması prosedürüne bağlıdır. Ancak, anılan usuli eksiklikler dava şartı olmayıp, sonradan da tamamlanabileceğinden anılan yönteme uyulmaması davanın hemen reddini gerektirmez. Esasen bu hususlar üzerinde mahkemece de re`sen durulması zorunludur.
Somut olayda davalı H. K. aleyhine sorumluluk davası açılması yönünde genel kurulca alınmış bir karar bulunmadığı gibi dava, denetçiler tarafından da açılmamıştır. O halde, mahkemece, davacı tarafa, 6100 Sayılı H.M.K.nun 52,53 ve 54. ( H.U.M.K.nun 39. ve 40. ) maddeleri uyarınca davalı hakkında sorumluluk davası açılmasına ya da açılan işbu davaya muvafakat verilmesine dair genel kurul kararının ve davanın gelindiği aşamada görevde olan denetçilerin davayı açan vekile denetçi sıfatıyla verdikleri vekaletnamenin ibrazı için önel verilmesi, noksan olan usuli işlemler yerine getirildikten sonra davaya devam edilmesi, verilen süre içinde bu eksiklikler tamamlanmaz ise davanın açıklanan usul yönünden reddedilmesi gerekir.
Bu durumda, anlatılan ilkeler çerçevesinde usuli eksiklerin giderilmesinden sonra mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken, anılan usuli eksiklikler üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- ) Bozma nedenine göre, davacı ve davalı H. K. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenle, hükmün BOZULMASINA, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacı ve davalı H. K. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harçların istenmesi halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.