ÖZET : Alacaklı banka tarafından kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibine borçlu tarafından itiraz edilmiştir. Mahkemece gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, ihtarname tebliğ edildiği tarihe ya da İİK. nun 68/b maddesine göre tebliğ edilmiş sayıldığı tarihe, ihtarnamede öngörülen ödeme süresi ilave edilmek suretiyle temerrüt tarihi belirlenerek, alacaklının takipte talep ettiği ve kesinleşen asıl alacak miktarına, kredi sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak temerrüt tarihine kadar akdi faiz, bu tarihten sonrasına temerrüt faizi oranlarından hesaplama yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi İrfan Sıvakcıgil tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı banka tarafından kredi sözleşmesi, ipotek akit tablosu ve hesap kat ihtarına dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlanıldığı ve borçlulara örnek 6 nolu icra emri tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Borçluların icra mahkemesine başvurularında diğer itiraz ve şikâyetlerinin yanında, icra emrinde talep edilen işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ettiği görülmektedir. Alacaklı, İİK. nun 150/ı madde hükmü gereği noter marifetiyle krediyi kullanan tarafa hesap özetini tebliğ ettirmiş ve yasal süresi içerisinde hesap özetine herhangi bir itiraz da vaki olmadığından, takip konusu asıl alacak miktarı kesinleşmiştir.
Bu durumda, mahkemece gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, Düzce 1.Noterliğinin 28.12.2010 tarihli ihtarnamesinin tebliğ edildiği ya da İİK. nun 68/b maddesine göre tebliğ edilmiş sayıldığı tarihe, ihtarnamede öngörülen ödeme süresi ilave edilmek suretiyle temerrüt tarihi belirlenerek, alacaklının takipte talep ettiği ve kesinleşen asıl alacak miktarına, kredi sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak temerrüt tarihine kadar akdi faiz, bu tarihten sonrasına temerrüt faizi oranlarından hesaplama yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazlı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.