ÖZET : Davacı, davalının eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, markanın hükümsüzlüğünü, hükümün ilanını talep ve dava etmiştir. Davalı İ. U.`un "Kombassan" markasıyla kendi adına tescilli çay emtiasının üretim ve satışı sebebiyle haksız rekabette bulunduğuna ilişkin davanın reddine dair ilk hükme yönelik temyiz itirazları reddedilmiş olmakla, ilk kararda reddedilen bu dava kesimi bakımından davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden de hüküm kesinleşmiştir. Bu sebeple davalının reddedilen ve kesinleşen dava kesimi ile ilgili olarak yeniden lehine vekalet ücreti takdir edilmesi yolundaki temyiz istemi yerinde olmamakla birlikte mahkemece, davanın başından itibaren taraflarca yapılan yargılama giderlerinin tümünün sadece hükümsüzlük istemiyle ilgili olarak yapıldığı kabul edilmek suretiyle davalıya tahmili doğru değildir. Bu durumda, yargılama giderlerinin, davanın kabul - red oranına göre bölünerek taraflara tahmiline karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi`nce verilen 25.9.2007 tarih ve 2007/218-2007/264 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Duygu Süzer tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, "Kombassan" ibaresinin müvekkilleri adına ticaret ünvanı ve marka olarak tescilli olduğunu, davalı İ. U.`un bu ibarenin tanınmışlığından faydalanarak çay emtiası olarak adına tescil ettirdiğini ileri sürerek, eylemin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, markanın hükümsüzlüğünü, hükümün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı İ. U. vekili, davacının markasının tanınmış olmadığını, müvekkilinin markasının farklı sınıfta tescilli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı şirkete ait ticaret unvanının 1988 yılında tescil edildiği, 1995 yılında davacı Kombassan Holding A.Ş`nin kurulduğu, davalı çay emtiası üzerinde kullanılan "Kombassan" markasının ise 22.9.1995 tarihinde tescil ettirilmesi sebebiyle davacının üstün hak sahibi olduğu gerekçesiyle davalı markasının hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, ilanına ve diğer hususların bozma ilamıyla kesinleştiğinden haksız rekabet yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı , davalı vekili temyiz etmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-) Ancak, davalı İ. U.`un "Kombassan" markasıyla kendi adına tescilli çay emtiasının üretim ve satışı sebebiyle haksız rekabette bulunduğuna ilişkin davanın reddine dair ilk hükme yönelik temyiz itirazları reddedilmiş olmakla, ilk kararda reddedilen bu dava kesimi bakımından davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden de hüküm kesinleşmiştir. Bu sebeple davalı İ. U.`un reddedilen ve kesinleşen dava kesimi ile ilgili olarak yeniden lehine vekalet ücreti takdir edilmesi yolundaki temyiz istemi yerinde olmamakla birlikte mahkemece, davanın başından itibaren taraflarca yapılan yargılama giderlerinin tümünün sadece hükümsüzlük istemiyle ilgili olarak yapıldığı kabul edilmek suretiyle davalıya tahmili doğru değildir. Bu durumda, yargılama giderlerinin, davanın kabul - red oranına göre bölünerek taraflara tahmiline karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödenen temyiz peşin harcın istemi halinde temyiz edene iadesine, 11.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.